17 Şubat 2013 Pazar

Oral Çalışlar: Türk Solunun bir kesimi PKK şiddetini meşru görüyor




Gazeteci-Yazar Oral Çalışlar Cihan Medya Haber Dergisi’ne konuştu. Uzunca bir süredir Radikal Gazetesi’nde yazan Oral Çalışlar Türk solunun hangi aşamalardan geçtiğini anlattı ve Türk solunun şiddetle hesaplaşmadığını söyledi. Çalışlar, "Türk solunun bir kesimi PKK şiddetini meşru görüyor." ifadelerini kullandı. Medya dünyasının nabzını tutan Cihan Medya Haber Dergisi’nin Eylül-Ekim sayısına Gazeteci-Yazar Oral Çalışlar kapak oldu. Usta gazeteciyle yapılan söyleşide Çalışlar Türk soluyla ilgili çok önemli tespitlerde bulundu. 68 Kuşağının önde gelen isimlerinden olan Çalışlar, geçmişte şiddet yerine daha demokratik yolların tercih edilmemesinden dolayı Türkiye’nin başka bir yerde olabileceğini söyledi. Çalışlar, "Hala geçmişi bir efsane olarak şiddetiyle birlikte savunmayı sürdüren bir ekip var. Bu tehlikeli ve yanlış. Çünkü şiddet sonunda halk savaşı oluyor. Şiddet yerine daha demokratik mücadele metotlarıyla muhalefet edilseydi, bugün Türkiye başka bir yerde olabilirdi. Halil Berktay’ı eleştiren değer verdiğim arkadaşlarımdan biri yazısında diyor ki; 'Türk solunun şiddet ile ilişkisi kalmadı.' Nasıl kalmadı? Türk solu PKK şiddetini meşru görüyor. Darbecilik şiddet değil mi? Darbeciliği hala savunan, bir sol kesim var. O nedenle ben Türk solunun şiddetle ilişkisinin bittiği, hiçbir alakası kalmadığı teorisini doğru bulmuyorum. Hala PKK şiddetini eleştirmiyorsan veya PKK şiddetini meşru görüyorsan, baş düşman gördüğün AK Parti’yi devirmek için ‘darbecilik de iyidir’ diyorsan, bu şiddettir. 12 Eylül’e giderken çatışma ortamında bizzat sağ sol çatışması diye bildiğimiz şiddet döneminin bir aleti olduğumuz ve darbeye giderken bu işi fark etmemiş olmamız da, ciddi hataydı.” ifadelerini kullandı. ’DEMOKRAT PARTİLİ 15 KİŞİ NEDEN İDAM EDİLMEDİ DİYE ÇOK ÜZÜLDÜM’Oral Çalışlar röportajda Adnan Menderes ve arkadaşlarının idam edildiği gün neden 15 kişi idam edilmedi diye üzüldüğünü ama Deniz Gezmişler idama giderken bu üzüntüsünün kendisini fena çarptığını da belirtti. Çalışlar, Menderes’lerin idam edildiği sıradaki hislerini şöyle anlattı: “27 Mayıs oldu, Demokrat Partilileri içeri attılar. Radyolarda ‘Yassı Ada Saati’ni dinliyorduk. Sonunda 15’inin idamına karar verildi. Sabah bir kalktık idam cezası üçe düşmüş. 14 yaşındaydım o zaman. Çocuk kafamla çok üzülmüştüm, neden 15 kişi idam edilmiyor diye. Sonra ben bu üzüntümü annemle paylaştım. Annem de Menderes’lerin idam edilmesine çok üzüldüğünü söyledi. Hatta bu üzüntüsünü ispat etmek için ‘İdam edildiği günkü çıkan gazeteleri acı bir hatıra olarak saklıyorum’ dedi. Yatağın altından çıkardı bana gösterdi. Denizler 12 Mart 1971 askeri darbesinde idam ile yargılanmaya başlayınca, bir askeri darbeye muhatap olduğumuzda hapislere düşüp, idamla yargılandığımız dönemde Menderes’lere olan tavrım beni fena çarptı. Yargılanmaya başlayınca, siyasette idamın ne demek olduğunu kendi hayatımızda kavrayarak öğrendik. Ben Deniz’ler idama giderken, idamın ne kadar vahşi ve insanlık dışı bir şey olduğunu o zaman anladığımı hissediyorum.” ‘ERDOĞAN 2014’TE ABDULLAH GÜL’SÜZ BİR FORMÜL PEŞİNDE’Oral Çalışlar 2014 de yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili de önemli tespitlerde bulundu. Çalışlar, Abdullah Gül’ün Başbakanlığı istediğini, bu yüzden Tayyip Erdoğan ile arasında büyük bir hesaplaşma olduğunu ifade etti. Çalışlar: “Tayyip Erdoğan Başkanlık sistemini alamadı. Benim gördüğüm kadarıyla AK Parti içinden bir kesim ‘Sana bunu vermeyiz’ dedi. Bunun arkasında Abdullah Gül’ün de olduğunu varsayıyorum. Erdoğan da ‘Başkanlık sistemini siz bana vermezseniz, ben de Abdullah Gül’e Başbakanlığı vermem’ demiş gibi görünüyor. Ahmet Sever’in açıklamalarının öncesinde de biliyordum Abdullah Gül’lün Başbakanlığı istediğini. Niye istemesin ki? Hüseyin Besli birkaç ay önce, ‘Abdullah Gül Başbakan olacak, Tayyip Bey’de Cumhurbaşkanlığı’nın normal yetkileriyle Cumhurbaşkanı olacak.’ dedi. Kendi kendine söyleyebilecek bir adam değil Hüseyin Besli. Ciddi bir grubu temsil ederek söylüyor. Alttan alta büyük bir hesaplaşma devam ediyor. Abdullah Gül, ben yeniden Çankaya’ya çıkarım diye Tayyip Bey’e sert bir mesaj gönderdi. etti. ‘Seçime girerim beni fazla köşeye sıkıştırmaya kalkma, ben senin karşına rakip çıkarım, rakip çıktığım zaman senin Cumhurbaşkanlığı’nda tehlikeye girer’ dedi. Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilebilmesi için yüzde 50 oy alması lazım. Abdullah Gül’ün adaylığını bütün muhalefet ve Ak Parti içinden bir grup desteklerse Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatı riske girer. Gül’ün çıkışında ‘Sen önümü kesersen, senin Cumhurbaşkanlığı’nı da tehlikeye sokarım’ var. Ahmet Sever’in açıklamalarını öyle okumak lazım!.. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan’ın yüzde 51 oy alması lazım. O kadar kolay değil bu iş. Erdoğan’ın, milliyetçilere prim vermesinin sebeplerinden biri budur. Tayyip Erdoğan hırslı bir lider olduğu için ‘Ben Cumhurbaşkanı iken de partiyi de ben yöneteyim’ istiyor. Abdullah Gül buna izin vermez. Erdoğan, Gül’ün buna izin vermeyeceğini bildiği için onsuz bir formül peşinde.” ifadelerini kullandı. Oral Çalışlar’ın gerek Türk Solu’nun dünü bugünü gerek ise 2014’te siyasette yaşanabileceklere ilişkin değerlendirmelerini ve Kürt sorunun çözümüne ilişkin önerilerini içeren röportajın tam metnine Cihan Medya Haber Dergisi’nden ulaşılabilir. Medya dünyasının nabzını tutan Cihan Medya Haber Dergisi’nin Eylül-Ekim sayısı bayilerde yerini alırken, dergiye ‘Turkcell Dergilik’in dijital raflarından da erişmek mümkün. Dergi, aynı zamanda Turkcell’in Apple kullanıcılarına sunduğu platformdan da takip edilebiliyor. adana yerel seçimler adana seçimler yerel seçimler adana seçimleri adana 2014 yerel seçimleri


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder